Öne Çıkanlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Avrupa Birliği İbrahim Mercan Kıbrıslı Türk Aysın Yılmaz Kıbrıs Rum Jeremy Corbyn Kadına Yönelik Şiddete ntalya Kültür Merkezi Aspendos Salonu Kahramanmaraş Spor Kadir Yürük

Bu haber kez okundu.

Tatar, Cenevre’de yaptıklarımız bir dönüm noktasıdır, Eşitlik temeli sağlanmadan, kalıcı bir anlaşma sağlamak mümkün değildir.

AVRUPA AJANSI (AVA) LONDRA-Cumhurbaşkanı Tatar “Eşitlik temeli sağlanmadan, kalıcı bir anlaşma sağlamak mümkün değildir. Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bizi yama etmekten başka bir yol düşünmüyorlar. Kimse de buna genel kurulda ses çıkarmadı. Egemen eşitliğimizin tanınması ve uluslararası eşit statüyü kazanmamız neticesinde, devletten devlete yapılacak görüşmelerle bir çözüme ulaşılabileceğini orada da söyledik. Bir anlaşma olacak diye kendi cumhuriyetimizden vazgeçmemiz ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama olmamızı kimse bizden bekleyemez. Artık yeni bir sayfanın açılması ve yeni bir siyasetin gelişmesi gerekiyor. Ben Sayın Guterres’e de Cenevre’ye gitmeden önce bunları söyledim. Federasyon temelinde anlaşma sürecinin tamamen tükendiğini ve yeni bir siyaset yaratılması gerektiğini belirtmiştim. Cenevre’ye yeni fikirlerimizi ifade etmek için gittik. Hem BM Genel Sekreteri hem de taraf ülkelere gerekli mesajları verdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, ortaya koydukları yeni fikirlerin dünya basınında yer bulduğunu, Kıbrıslı Türklerin neler yaşadığını anlattıklarını ve mağduriyeti dünya kamuoyuna duyurma fırsatı sunduklarını belirterek, “Doğu Akdeniz’de kalıcı bir çözüm sağlanması isteniyorsa BM Güvenlik Konseyi var olan gerçekleri kabul etmelidir. Rumlar ne derse desin Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır” dedi.
Tatar “Kıbrıs Türk halkı kendi egemenlik hakları ile kendi devletine sahip çıkmıştır. Rumlar ne kadar tanınmış olursa olsun, AB’ye girmiş olsun fark etmez. Ben gerçekleri aktarmanın büyük mutluluğu ve bahtiyarlığı içerisindeyim. Benim derdim ve davam, gelecekte esenlik içerisinde bu toplumun yaşamasıdır. Bizim Cenevre’de ifade ettiklerimiz bir dönüm noktası ve milattır. 50 yıldır federal bir anlaşma için yeteri kadar fedakârlık yaptık. Bu adımın artık atılması gerekliydi” dedi.
Masada iki eşit tarafın oturmaması halinde, o masadan kalıcı bir anlaşma çıkmasının mümkün olmadığını vurgulayan Tatar, İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’ın da artık Kıbrıs’ta iki ayrı devletin tanınması gerektiğini ve tek taraflı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’ye alınmasının yanlış olduğunu ifade ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, zirve toplantısında da bunları vurguladığının altını çizerek, “Ne Kıbrıs eski Kıbrıs, ne de Doğu Akdeniz, eski Doğu Akdeniz’dir. Bize yapmak istedikleri dayatmalarla bir çözümü dayatmak ve bizleri Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yama etmektir” dedi.
Tatar şöyle devam etti: “Çok büyük özverilerle bir devlet kurduk. Türkiye ile bağlarımızın kopartılmasını asla kabul etmeyiz. Önemli olan doğruyu yapmaktır. Doğru olanda egemen eşitliğimizin kabul edilmesi ve bu temelde bir müzakere süreci gerçekleştirilmesidir. Başarılı bir toplantı sonrasında, tarihi bir adım atmanın mutluluğuyla ülkeme geri döndüm.”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafı olarak pozisyonlarının belli olduğunu söyleyerek, bu pozisyondan geri adım atmalarının mümkün olmadığını da kaydederek “Yeni bir özel temsilci atanması ve müzakere sürecine taşınması gündeme geldi ama biz bunu kabul etmedik. Bizim onay vermeyeceğimiz bir anlaşma olamaz. Kıbrıs’ta iki halkın olduğu kabul edilmiştir. Eşitliğimiz de bir bakıma kabul edildi ama ortada bize yapılan bir haksızlık var. Bizim onların hakları ve egemenliği ile bir derdimiz yok. Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm hedefimizdir. 1 Nisan günü EOKA’nın kuruluşunu kutlayarak, EOKA’cıları kahramanlar olarak nitelendiren Anastasiadis’in Kıbrıslı Türklerin faydasına olacak bir çözüm için adım atması beklenemez. Kıbrıs Türk halkı onurlu ve mücadeleci bir halktır. Sonuna kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz”  dedi.
Ersin Tatar, Genel Sekreter Antonio Guterres’in iyi niyeti için teşekkür ettiğini, ama ortak bir zemin bulunana kadar yeni bir görüşmenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Eğer bir anlaşma isteniyorsa bizim söylediklerimiz dikkate alınmalıdır. Kıbrıs’ta iki ayrı eşit devlet ve iki ayrı eşit halk vardır. Ya anlaşma olacak ya da yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Tatar, Kıbrıs Türkü’nün devletinden vazgeçmesi ve Kıbrıs Federal Devleti’ne yama olmasının asla kabul edilemeyeceğini de vurguladı.
 
Cumhurbaşkanı Tatar: “Kıbrıs’taki statükoya son vermemiz hayati önem taşımaktadır”
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs'taki statükoya bir son vermemiz ve iki komşu devlet arasındaki ilişkileri normalleştirmemiz hayati önem taşımaktadır” dedi.
Tatar, “44 yıldır başarısızlıkla sonuçlanan iki bölgeli, iki toplumlu federal görüşmelerin, en büyük yükünü taşıyan ve uluslararası olarak tecrit edilen, temel haklarından mahrum bırakılan Kıbrıslı Türkler olduğunu ve bunu kabul edemeyeceklerini” belirterek, “Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs sorununun adil ve sürdürülebilir bir uzlaşıya kavuşturulması için gerekli kararlılıkla, olumlu bir şekilde hareket etmeye devam edeceklerdir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı yazılı açıklamada, Cenevre'de düzenlenen gayriresmi görüşmeler için BM Genel Sekreteri António Guterres'e teşekkür etti.
“Adadaki mevcut gerçeklere dayanarak Kıbrıs'ta iki devletli çözüm vizyonumuzu sunmak bizler için önemli bir fırsat oldu” diyen Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs'taki statükoya bir son vermemiz ve iki komşu Devlet arasındaki ilişkileri normalleştirmemiz hayati önem taşımaktadır.
44 yıldır başarısızlıkla sonuçlanan iki bölgeli, iki toplumlu federal görüşmelerimiz oldu. Bunun en büyük yükünü taşıyan ve uluslararası olarak tecrit edilmiş ve temel haklarımızdan mahrum bırakılmış durumda olan biz Kıbrıslı Türkleriz. Bunu kabul edemeyiz.
Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs'ta doğuştan egemen haklara sahiptir. Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlar da eşitiz. Bu nedenle, egemen eşitliğimizi ve eşit uluslararası statümüzü yansıtmak için BM yetkisi değişmelidir. Eşit şartlar sağlandığı zaman hepimizin görmeyi istediği ilerlemeyi elde edeceğimize eminim.
Bu nedenle, BM Genel Sekreteri'nin ortak zeminin var olup olmadığını araştırmak için daha fazla görüşme yapmak adına yaptığı açıklamayı memnuniyetle karşılıyorum.
Cenevre'den iyimser bir şekilde ayrılıyoruz. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs sorununun adil ve sürdürülebilir bir uzlaşıya kavuşturulması için gerekli kararlılıkla, olumlu bir şekilde hareket etmeye devam edeceklerdir.
Bu süreçte bizleri desteklediği için Türkiye Cumhuriyeti’ne ve özellikle toplantıda Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkürlerimi sunuyorum. Bu tarihi etkinlikte yer alan tüm katılımcılara da teşekkür ediyorum.”
 
Tatar: “Rum Kesimi’nin amacı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı ve anayasal değişiklikle Kıbrıslı Türklerin buna yama edilmesidir”
  
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve TC  Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cenevre'de ortak basın toplantısı düzenledi
Cumhurbaşkanı Tatar "Rum Kesimi'nin amacı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı ve anayasal değişiklikle Kıbrıslı Türklerin buna yama edilmesidir, eşitliğe dayalı ve eşit statü tanınmadan eski şartlarda masaya oturmamız ve resmi görüşmelere başlamamızın anlamı olmaz"
  
KKTC’nin egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm önerisine çok güçlü bir şekilde destek vermeye devam edeceğiz”
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,  TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkelerin de katılımıyla 5+1 formatında düzenlenen gayriresmi Kıbrıs konulu konferansın ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu  açıklamasında “Yeni bir müzakere sürecinin iki toplum arasında değil, 2 devlet arasında olması gerektiğini söyledik.  Görüşmelerde Kıbrıs Rum Kesimi lideri yeni bir vizyon getiremedi. Takılmış plak gibi eski söylemlerini tekrarladı. Egemen eşitliğe karşı çıktı, hatta bırakın devlet olarak egemen eşitliği, Kıbrıs Türklerinin toplum olarak bile egemen eşitliği olmayacağını söyledi. Bu anlamda Genel Sekreter Guterres'in önerilerini de reddetti. Meselenin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Türklerini içine alacak şekilde evrilmesi olduğunu dile getirdiler. Kıbrıs Türklerinin eşitliğini yine koşullara bağladılar. Hem biz hem de Sayın Tatar, Federasyon defterini 2017'de kapattığımızı muhataplarımıza hatırlattık. GKRY'nin tutumunda hiçbir değişiklik yok. Rum yönetiminin lideri, gündemi değiştirmek için Maraş’ın ve Ercan Havalimanının BM kontrolüne, Gazimağusa Limanı'nın da Avrupa Birliği kontrolüne verilmesini teklif etme cüretini gösterdi. Tabii bunların ciddiye alınması mümkün değildir kendilerine de söyledik.
Yunanistan ise beklendiği şekilde federasyonu öngören BM Güvenlik Konseyi kararlarının arkasına saklandı. 50 yıldır sonuç vermeyen federasyon modelinin tekrar müzakere edilmesi gerektiğini savundu. Biz de tabii eski BM Güvenlik Konseyi kararlarının günümüz gerçeklerini, iki tarafın ortak iradesini yansıtmadığını ve taraflar isterse değiştirilebileceğini söyledik.
İngiltere ve BM Genel Sekreteri bir orta yol bulunabilir mi diye zemin yokladı. Toplantıda yeni bir müzakere süreci başlatmak için ortak bir zemin bulunamadı. Bunun üzerine Genel Sekreter, birkaç ay daha gayrı resmi bir şekilde bu süreci sürdürmeyi, zemin yoklamaya devam etmek istediğini söyledi, biz de bu kararını destekledik. KKTC'nin egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm önerisine çok güçlü bir şekilde destek vermeye devam edeceğiz. KKTC’nin bağımsızlığı, egemenliği ve eşitliği konusunda ödün vermeyeceğiz” dedi. 
 
BM Genel Sekreteri Guterres: “Kıbrıs konusunda resmi görüşmelerin başlaması için yeterli ortak zemin bulamadı”
 
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Cenevre’de taraflarla yaptığı toplantı sonrasında Birleşmiş Milletler binasında basın toplantısı düzenledi. Guterres, burada yaptığı açıklamada, 3 gün süren toplantılarda tarafların ortaya koyduğu pozisyonları özetledi. Kıbrıs Türk tarafının iki devletli çözüm yönünde 6 maddelik bir öneri sunduğunu ve bu çerçevede müzakerelere dahil olabileceğini ifade ettiğini söyleyen Guterres, Rum tarafının ise müzakerelere Crans Montana’da kalındığı yerden devam yönünde bir tutum ortaya koyduğunu kaydetti. Guterres, “Ortak zemin için çok uğraş verdik, ancak resmi müzakerelere geçebilmek için ortak zemin bulamadık” dedi. Genel Sekreter, pes etmediğini pozitif sonuçlar almak için devam edeceğini, bu çerçevede de yeni bir 5+1 gayriresmi toplantı için çaba harcayacaklarını vurguladı.
Guterres, bir soru üzerine bir sonraki 5+1 toplantı için taraflarla istişare edeceklerini ve en iyi ortamı yakalamayı umduklarını da söyledi. Başka bir soruya da yanıt veren Genel Sekreter Guterres, tamamlanan 5+1 toplantının hedefine ulaştığını, amacının tüm tarafların pozisyonlarını ortaya koyması olduğunu belirterek, ortaya çıkan sonuçları ve farklı görüşleri Güvenlik Konseyi’ne bildireceğini ifade etti. Guterres, “Yeni toplantının 2-3 ay içinde yapılmasını öngörüyoruz” dedi.
 
Raab: “Henüz ortak zemin yok, ancak tarafların yakın zamanda görüşme taahhüdünü memnuniyetle karşılıyoruz”
 
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Cenevre’de üç gün süren gayriresmi 5+BM Kıbrıs toplantısının sonunda taraflar arasında “henüz ortak zemin bulunamadığını” ancak tarafların yakın zamanda tekrardan görüşme taahhüdü vermelerini memnuiyetle karşıladığını söyledi.
Dominic Raab, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Cenevre’de 27 Nisan’da başlayan ve bugün sona eren gayriresmi 5+BM Kıbrıs toplantısının sona ermesinin ardından twitter hesabından açıklamada bulundu.
Raab, twitter mesajında şöyle dedi:
“Bu haftaki gayriresmi Kıbrıs çözüm toplantıları sonlandı. Resmi müzakerelerin başlamasını sağlayacak ortak zemin henüz yok, ancak tüm tarafların yakın zamanda tekrardan bir araya gelme taahhüdünü memnuniyetle karşılıyoruz.  Birleşik Krallık, adil ve nihai bir çözüm bulunması çabalarında tüm taraflarla birlikte çalışmaya devam edecektir.”
 
Oktay: "Kıbrıs’ta iki devletli çözümü her alanda savunmaya devam edeceğiz"
 
TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kıbrıs'ta iki devletli çözümü her alanda savunmaya devam edeceklerini bildirdi.
Oktay, Cenevre'deki Kıbrıs görüşmelerine ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
"Cenevre'de, Rum kesimi çözümsüzlükten yana tutumundan ve imkansızı diretmekten vazgeçmiş değil. Tüketilmiş çabalara ve tek taraflı yaklaşımlara karşı, tüm bölge için barış ve istikrar anlamına gelecek egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümü her alanda savunmaya devam edeceğiz.
KKTC'nin bağımsızlığı ve egemenliği konusunda taviz vermeyecek, haklı mücadelesinde KKTC Devleti ve Kıbrıs Türk halkı ile omuz omuza olmayı sürdüreceğiz."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.