Dünya basınında yalnızca "Avrupa" gazetesinde bulunan bir fotoğraf Türk dış politikasının 2011 yılı temmuz ayında "değiştiğinin fotoğrafı”dır.
Avrupa Ajansı (AVA) Mahir Tan
Avrupa ÖZEL
Avrupa Gazetesi Libya’dan haber yapmıştı
Libya'da Muammer Kaddafi yönetmine karşı ayaklanan muhalefet güçlerinin Bingazi kentini merkez yapıp Batı'ya Hükümet yönetimindeki kentlere doğru ilerledikleri bir dönemde Bingazi'de yapılan bir kitle gösterisi sırasında çekildi bu fotoğraf. Fotoğraf İngiltere’den özel olarak Libya’ya giden Avrupa Gazetesi ve Avrupa Haber Ajansı (AVA) Haber Müdürü Mahir Tan tarafından çekildi.
Arapça yazılı pankartlarda Başbakan Tayyip Erdoğan, "Kaddafi yönetimine yardım ederek, Libya halkının öldürülmesine destek olmakla suçlanıyordu.
O güne kadar Başbakan ve Dış işlerinin açıklamaları da benzer biçimde NATO müdahalesine karşı çıkıp, Kaddafi güçleri ile başlamış olan içsavaşın görüşmeler yoluyla çözümünü savunuyodu. Aynı günlerde Bingazi'deki Türkiye Konsolosluğu da muhalefet güçlerinin yaptığı bir protesto gösterisi ile taşlanmış ve camları kırılmıştı.
Oysa aynı günlerde Bingazi Konsolosluğu savaş şartlarına rağmen yürüttüğü bir operasyon ile Batı'da kuşatma altındaki Misurata limanına gönderien bir Türk gemisi ve cankurtaran araçları ile ateş altındaki kentten yüzlerce muhalefet güçlerine bağlı yaralıyı kurtararak Bingazi Limanına oradan da Türkiye'ye göndermişti.
"Komşularla Sıfır Problem Politikası"
Türkiye'nin "komşularla sıfır problem politikası" nın sona erdiği ve hızlı bir biçimde Kaddafi karşıtı muhalefeti desteklemeye ve oradan da 6 ay içinde Suriye'de ki dostu Asad yönetimini devirmek için Türkiye'de askeri muhalefet üsleri kurma ve Suriye'nin iddiasına göre Libya'lı silahlı teröristleri komşu ülkeye göndermeye kadar varan keskin dönüşler başladığı tarihti bu operasyon.
Brezilya arabuluculuğu
Önümüzdeki günlerde iyice gerginleşeceği anlaşılan İran-Batı arasında da "Brezilya ile ortaklaşa arabulucuk faaliyetinden" başlayarak bu gün tam tersine dönen ve İran'a konulan ambargoya katılma, Bu ülkeye karşı radar üslerine yer verme noktasına kadar gelen değişme ile paralel olarak yürütüldü bu dönüş. Bu keskin değişim konusunda Dışişlerinin hiç bir ciddi açıklaması olmadığı gbi, basında da bu değişken politikayı sorgulayan olmadı. Ancak , geçtiğimiz hafta Avrupa gazetesinde yayınlanan bir haberde yeraldığı gibi Türkiye ile "yeni bir staratejik ortaklık" kurmak için faaliyete geçen ABD sorguluyor; "Dış politikada sürpriz isatemiyoruz" diyorlar.
Rusya "Füze kalkanı" için uyarıyor
ABD'nin son dönemde hızlandırdığı ve Kasım ayından sonra yapılacak Başkanlık seçimleri sonucuna bağlı olmaksızın süreceği anlaşılan Türkiye'nin de dahil olduğu bölgeye ilişkin politikası Suriye ve İran'da rejim değişikliği ve Rusya'yı radar ve füze kalkanlarıyla kuşatma biçiminde yürüyor. Türkiye'nin bu noktada ve özellikle füze kalkanları meselesinde "kalkanın korunan iç tarafında mı yoksa düşmana açık dış tarafında mı bulunacağı" Rus ve İran'lı yetkililerin açıklamalarına göre önem kazanıyor. Kendilerini ciddi olarak "tehdit" altında gören bu iki füze zengini ülkenin askeri yetkilileri kalkanlara karşı"pre-emptive" (İlk Vuruş) saldırısı yapacakları uyarısında bulunuyorlar. Batı ile İran ve Rusya arasındaki sürtüşmede net ve doğru bir tavır alınması Türkiye halkının geleceği açısından çok önemli olacaktır. Zira karşı taraf bir hava kuvvetleri ve savunması olmayan muhafiz kuvveti niteliğindeki Lİbya ordusu değildir. "Kafaya göre takılma" ve sürpriz istemiyor her iki taraftan.