Öne Çıkanlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Avrupa Birliği İbrahim Mercan İngiltere Türk Toplumu Futbol Federasyonu İsmet Yorgancılar kimdir Anak Krakatau Birleşik Krallık Fitch Avrupa Ekonomisi Strazburgda

Bu haber kez okundu.

Batı can ve mal güvenliğimizi sağlasın

Mahir Tan (AVA) Londra-Suriye'de yaklaşık 2 yıldır süren iç çatışmalarda bugüne kadar 6o bin kişi yaşamını kaybetti. Başkan Bashar Assad'ı destekleyen kuvvetlerle Batı-Türkiye ve Körfez Ülkeleri tarafından desteklenen muhalefet güçlerinin çatışmalarında Suriye nüfusunun yaklaşık % 10 unu meydana getiren Hristiyanlar en çok zarara uğrayan taraf oldu. 5 Şubat günü Londra'daki St. James's Sussex Gardens kilisesinde yapılan bir ayin ve toplantı sonrasında Dünya'nın ilk Hristiyan toplumu olan Suriye Hristiyalarının can ve mal güvenliğinin sağlanması için Batı toplumlarına çağrı yapıldı."The Anglican and Eastern Churches Association" organizasyonunda gerçekleşen ayin sonrasında Londra'da kurulu "The Awareness Foundation" Orta doğu Direktörü Huda Nassar tarafından yapılan ve yerinde çekilmiş film ve fotoğraflara dayanan açıklamada " Assad yönetiminde yolsuzluk ve adaletsizliklerin bulunduğu ancak Hristiyan toplumunun can ve mal güvenliğinin garantide olduğu" belirtilerek, "Suriye'de Arap Baharı olaylarının dışarıdan gelen militanlarca tarafsız Hristiyan toplumu üzerinde tam bir yıkıma neden olduğuna" dikkat çekildi.

"Akdeniz kıyısına sığındık"

The Awareness Foundation, Paddington semtindeki St. James's Kilisesinde ingiliz ve Suriyeli izleyicilere yaptığı açıklamada "Birçok Hristiyan köyünün bulunduğu Halep ve çevresinde uygulanan terör sonrası bu kentin bir 'Hayalet Kent' haline geldiğini belirten  Annesi Türkiye Antakya'da yaşayan Huda Nasser "Hristiyan toplumu Hükümet kontrolündeki bölgelere ve geleneksel Hristiyan bölgesi olan Akdeniz kıyısındaki Latakia kenti çevresine sığındı" dedi. Tüm hristiyan halkın "kaçabileceği her yere gitmek için" çabaladıklarını söyleyen Huda Nasser, "Batı ve İngiltere Suriyeli Hristiyan papazlara bile vize vermiyor. Bizim toplumumuzun yok olmasını mı istiyorlar ?" diyerek Batı ve Birleşmiş Milletlerden "Suriye'de ki tüm toplum ve gurupların katılacağı bir Suriye konferansı düzenleyerek barışı sağlamalarını" istedi. 

Kiliseler yakıldı, Papazlar gözleri oyularak öldürüldü.

Antakya'lı bir Hristiyan ailenin kızı olan Huda Nasser, Kilise mitinginde özellikle Kuzey Suriye'de ve Halep çevresinde  Sünni dinci guruplar ve Al Kaide bağlantılı silahlı çetelerin Hristiyanlar üzerinde terör uyguladıklarını söyleyerek "Bölgedeki tüm Hristiyan köyleri yağmalandı ve halk zorla göç ettirildi. Kiliseler yakıldı ve bazı papazlar öldürüldü. Yüzlerce Hristiyan çocuğu çeteler tarafından kaçırılarak fidye karşılığı serbest bırakıldı " dedi. Suriye'de çekilmiş yanmış kiliseler ve ceset resimleriyle iddialarını kanıtlandıran Huda Nasser, "İngiltere'de Suriye'deki savaş kurbanlarına yardım adı altında para toplayan en az 15 örgüt var. Ancak Kızılhaç dışındaki tüm yardımlar kurbanlara değil, silahlı muhalefet çetelerine destek olarak  gidiyor" dedi. 

"Bahar" dan önce 7 farklı toplum birlikte yaşıyordu

Suriye ve "Şam eyaleti" nin geçmişteki yaşamı hakkında bilgi veren Nasser, "Suriye'de iki yıl öncesine kadar Sünni, Alevi,Şii, Hristiyan, Durzi,Arap, Kürt ve Ermeni nüfuslarının birlikte yaşadıklarını belirterek "Barışçı  demokrasi talepleriyle başlayan gösteriler kısa bir sürede çoğunluğu yabancı ülkelerden gelen dinci militanlarca bir iç savaş döndürüldü" dedi. Suriye'de tek çözümün Batı ülkeleri ve Birleşmiş Milletler'in Rusya ve Çin'in desteğini alarak Suriye'deki tüm gurupları bir araya getirecek bir Suriye Konferansı düzenlenmesi" olacağına işaret eden "Oradaki halkın çoğunluğu iki tarafı da desteklemiyor. İnsanlar can ve mallarını koruyacak bir barış hükümeti kurulmasını" istiyorlar dedi.         

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.