THE LONDON GROUP. Birleşik Krallık’ın en uzun soluklu ve prestijli sanatçı topluluğu London Group, 1913 yılında aralarında Walter Sickert, Jacob Epstein, Wyndham Lewis, David Bomberg ve Henri Gaudier Brzeska’nında bulunduğu otuz iki sanatçı tarafından, kurumlara karşı denge görevi görecek, sanatçıların yönettiği güçlü bir grup yaratmak amacıyla kuruldu. Kraliyet AkaKurucu grup Britanya’nın en tanınmış sanatçılarının çoğunun kariyerini başarılı bir şekilde besleyen bir organizasyon için benzersiz bir yapı oluşturdu.
Londra’da yaşayan Türk ressam, heykeltraş Ece Clarke’ın Göbeklitepe eseriyle de katılacağı Sergisi 24 Eylül 2024‘de sanatseverlerle buluşuyor
STILLNESS IN MOVEMENT
Yer: Bermondsey Project Space
Adres: 183-185 Bermondsey Street, London SE1 3UW
PART 2: 24 - 28 September //
Özel gösterim: Private View :
Wednesday 25 September, 6-9pm
Tuesday - Saturday, 11am - 6pm
Ece Clarke The London Group üyesi olan tek Türk sanatçı. ( www.ececlarke.com)
Ressam, heykeltraş Ece Clarke "Göbeklitepe" eserinin oluşumunu şöyle dile getirdi. Bir Göbeklitepe uzmanı, arkeolog veya tarihçi değilim. Yetkin bir sanatın varlığını açık bir şekilde gösteren buluntular hakkındaki değerlendirmem sanatla uğraşan biri olarak bakış açımı ifade ediyor.
Torak altı, üstü kültürel zenginlikleri ile dolu olan bu ülkenin bir ferdi olarak tarihle yaşıt”Göbeklitepe” bulgularının görkemi pek tabiki beni büyüledi. On iki bin yıl öncesinin insanları ile aynı coğrafyayı paylaşıyor olmanın yarattığı çarpıcı duygular “Göbeklitepe” konulu çalışmalarıma yön verdi. Öncelikle insan toplumlarının sosyolojik gelişmesine yön veriyor olması dışında benim ilgimi çeken tarafı işlenmiş taşların, figürlerinin yetkin bir sanatın ifadesi olması. Karşımıza yepyeni kalmış yıpranmamış sayılabilecek durumda çıkmaları ayrıca bir heyecan konusu. Hangi sosyal ya da dinsel etki ile, yaptıklarını örtmüş olurlarsa olsunlar iyi ki yapmışlar diyorum. Bu sayada günümüze bu şekilde ulaşmış oldular. Kim bilir belki de yapılış amaçlarından biri de buydu. Göbeklitepe’ deki bir çok unsur bizi düşünmeye, hayal gücünüzü zorlamaya sevk ediyor. ” T” şeklindeki Megalithiç taşların kenarlarındaki küçük delikler, diziliş sıraları, sayıları, giriş kapıları adını verdikleri dikdörtgen pencereler gibi bir çok objenin ne için yapıldığı cevapsız. Onların yaptıkları hayvan motiflerini gravürlerimde farklı malzemelerle tekrarlamak veya metal rölyefler yapmak on iki bin yıl önce yaşamış Atalarımızla aramdaki bağı pekiştiren bir süreç oldu. Binlerce yıl önce önceki yurttaşlarımla bir sanat ilişkisine girmenin sevinci içindeyim.