Avrupa Ajansı (AVA) Doğan Kemancı/Londra- Aralarında on sekiz yıllık dostlukları olduğunu belirterek sözlerine başlayan Yalçın ilk olarak Öz'ün kendisini dinleyicilere tanıtmasını istedi.
LONDRA'DA BİR AKDENİZLİ
Antalyalı bir Akdeniz insanı olarak İstanbul Üniversitesi, İletişim Fakültesi'ni bitirdikten sonra 1997 yılında İngilizce öğrenmek için Londra'ya geldiğini ve bir süre sonra da 2002 yılının 21 Şubat'ında Avrupa Gazetesini kurduğunu söyleyen Öz, on üç yılın geride kaldığını, bu süre içinde hiç aralık vermeden her hafta Avrupa Gazetesi'ni Londra'daki Türk toplumuna 'hediye ettiğini' belirtti.
İNGİLİZ PARLAMENTOSU'NDA İLK TÜRK GAZETESİ
Onuncu yılını İngiltere'de Parlamento'da kutlayan tarihteki ilk ve tek Türk gazetesi olduğunu da belirten Öz, üç yıl önce internet televizyonu, ajans ve diğer yan kuruluşlarla kurumsallaşmaya gittiklerini açıkladı. Web sitesinin 3 Şubat'la 3 Mart arasında bir milyon yüz on sekiz bin kişi tarafından ziyaret edildiğini, Londra'da on üç bin gazete basıldığını ve bunun on bin tanesinin Londra'da, kalanlarının da İskoçya ve Galler'e gittiğini, beş yüz tanesinin Hollanda'ya gönderildiğini belirtti ve şunları ekledi:
TÜRKLER'İN İNGİLİZ KÜLTÜRÜNE İLGİSİ...
'İngiltere'ye gelen Türkler ekonomik olarak kendilerini kurtarmaya çalışırken kültürü hep ihmal ettiler. Eğitim sıfır durumda. Bunu toplumumuz daha iyiye gitsin diye söylüyorum. Eğitim hep ikinci planda kaldı. Tek düşündükleri, ev alalım, araba alalım... Ama bu arada çocuklar büyüyor. Onlara eğitimle ilgili bir şey verilmedi. Çocuğunun eğitimine harcayacağına gitti Türkiye'de yazlık aldı. Senede bir kere bile gitmese de o ev orada öylece durdu. Sabahleyin trene bindiğimde sağımdaki solumdaki, karşımdaki herkes kitap okuyor. Biz ise hiç okumayan bir toplumuz.' Londra'nın kültür bakımından çok önemli bir şehir olduğundan da söz eden Vatan Öz, dünyanın çeşitli yerlerinden yüzlerce sterling ödeyerek Londra'ya sadece kültürel etkinlikleri görmeye gelen ve kaldıkları bir hafta on gün süresince oldukça büyük miktarlarda para harcayan insanları örnek verdikten sonra acı bir gerçek olarak Londra'daki Türk toplumunun bu kültürel olanaklara sırtını döndüğünü belirtti.
BİR TÜRK MİLLETVEKİLİ OLMALI
Türk toplumu olarak belediye meclisi üyelerimiz olmasına rağmen bir milletvekilimizin olmadığından yakınan Öz 'Burada bir milletvekilimizin olması için uğraşıyoruz şu anda. Çevremizde sağdan, soldan, değişik milletlerden her çeşit lobi var ama maalesef bir Türk lobisi yok. Bizim burada birleşip bir lobi oluşturmamız gerekiyor. Ortak paydada buluşup İngiltere Parlamentosu'na bir milletvekili göndermemiz gerekiyor." diye sözlerine devam etti.
Çok canlı ve içten geçen söyleşi 8 Mart Kadınlar gününün kutlanmasıyla ve yeniden buluşmak sözüyle sona erdi.
