Bu uluslararası anma gününde, etkinlik aynı zamanda bir eylem çağrısı olarak ve toplumun farklı kesimlerinden adalet ve kalıcı barış savunucusu bireyleri bir araya getirdi. Etkinlik, kolektif hafızanın gücünün ve bu tür trajedilerin asla unutulmamasını ve tekrarlanmamasını sağlamaya çalışanların boyun eğmeyen ruhunun bir nişanesi niteliğindeydi. Bosna Hersek'in Londra Büyükelçiliği'nden Samra Koricic Mujkic açılış konuşmasında, soykırımın Boşnak toplumu üzerindeki kalıcı etkisini ve adalet arayışında uluslararası dayanışmanın önemini dokunaklı bir şekilde anlattı.
Samra Koricic Mujkic’in konuşmasından sonraki panel bölümünün açılışında ise Londra Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr Mehmet Karakuş, tarih bilincinin gelecekteki zulümlerin önlenmesindeki kritik rolünü vurgulamak üzere konuşma yaptı. Karakuş, enstitünün çeşitli kültürel ve eğitimsel girişimler aracılığıyla kültürler arası diyaloğu geliştirmeye yönelik çalışmalarından da bahsetti.
Araştırmacı ve Muslim Leadership Foundation UK Direktörü Meryem Nur Küçük'ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, soykırımın jeopolitik sonuçları ve Balkanlara yönelik uluslararası politikalar üzerindeki geniş kapsamlı etkisi derinlemesine incelenen dinamik bir tartışma yürütüldü.
Sami Hamdi, Dr. Aidan Hehir, Dr. Sheila Osmanovic, Arnesa Buljusmic-Kustura ve Sara Hukić, jeopolitik analizlerden hayatta kalma ve dayanıklılığa ilişkin kişisel anlatılara kadar her biri benzersiz bakış açıları sundu.Panelistler, ırkçılık ve islamofobi gibi konularda farkındalık yaratılması ve soykırımın önlenmesinde eğitimin hayati rolünü vurgulayarak, daha adil ve kapsayıcı bir toplum inşa etmek için tarihsel doğruluk ve sosyal dinamiklerin anlaşılması gerektiğinin altını çizdiler.
Srebrenitsa soykırımının tarihinin eğitim müfredatına entegre edilmesi ve alınan derslerin gelecek nesillere aktarılmasının sağlanması tartışıldı.
Panelde tartışılan konuların önemli bir bölümü gelecekteki soykırımları önlemeye yönelik stratejilere ayrıldı. Panelistler, uluslararası düzeyde savunuculuğun artırılmasını, insan haklarının desteklenmesini ve faillerin sorumlu tutulması için yasal çerçevelerin güçlendirilmesini savundular.
Etkinlik, konuşmacıların katılımcıları barışın savunucusu olmaya ve Srebrenitsa dehşetinin bir daha asla tekrarlanmayacağı bir dünya yaratmak için somut adımlar atmaya teşvik ettiği güçlü bir eylem çağrısıyla sona erdi.