İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik başlatılan operasyon ve gözaltı kararı üzerine grupta bulunduğu sırada şahit olduğu ve gözlemlediği olaylara ilişkin açıklama yapan Özgül, 2006'nın sonunda gruba alındığını ve 10 yıl kaldıktan sonra 2017'de gruptan kaçtığını anlattı.
Orada kaldığı süre boyunca kendisine mahrem bilgilerin açılmaya başlandığını aktaran Özgül, "Ben özellikle devlete saldıran, Türk devletinin bilgisi olmadan yurtdışında yapılan faaliyetleri fark ettim. Bu vicdanımı çok rahatsız etti, o şekilde kaçtım" dedi.
'TÜRK HALKI ÇOK ŞAŞIRACAK'
Genç ve özellikle ayrıcalıklı bazı ailelerde yetişmiş insanları çekmek için bu gibi grupların vitrine ihtiyaçları olduğunu aktaran Özgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta bugüne kadar bu tip grupların dışarıdan tehlikesinin tam olarak anlaşılamamasının sebeplerinden bir tanesi de bu vitrin aslında. Bu özel oluşturulmuş, üzerinde çalışılmış bir iş olarak yapılmış bir vitrin, o yüzden cezbedici. Benim girme sebeplerimden bir tanesi ben çok idealist bir genç kızdım üniversite yıllarımda. Grupta anlatılan İslam ahlakını dünyaya hakim kılmak gibi bu ideallerin üzerinde çalışılacağına inanmıştım. Bu konuda kandırıldım açıkçası. O yüzden bu gruba katılmıştım. Bu örgütün iç yüzü gerçekten pislik dolu. Bakın 7, 10, 14 ve 17 yaşında kızlar burada tacize uğruyorlar. Defalarca tecavüze uğrayan kızlar var. Bu grup konusundaki bilgiler ortaya çıktıkça insanlar çok daha fazla bunları fark edecek. Halk bu konular açıldıkça hangi pisliklerden kurtulduklarını, sokaklarımızın neyden temizlendiğini daha iyi anlayacaklar. Bunlar teker teker ortaya çıkınca aslında Türk halkı gerçekten çok şaşıracak. Burada çok fazla müşteki var. Ben de bu müştekilerden bir tanesiyim. O yüzden de bunun ortaya çıkmasına hiç şaşırmadım."
'HEPSİNİN DOĞRU OLDUĞUNU ANLADIM'
Adnan Oktar grubundan ayrılan birkaç arkadaş olarak bildiklerinin hepsini otoritelerle paylaştıklarını, devletin buna kayıtsız kalmadığını, grubun, A4 sayfasını dolduracak kadar suçları olduğunu ifade eden Özgül, şöyle konuştu:
"İlk gördüğümde suç listesini bende şaşırdım ama teker teker okuyunca aslında hepsinin doğru olduğunu anladım. Çünkü bunların büyük bir kısmı benim de şahit olduğum şeylerdi. Mesela şu anda sadece Türkiye'de değil bütün dünyada basına yansımış olan, sosyal medyada da çok fazla yer alan FETÖ bağlantılı Amerika'daki davaların bir tanesinde direkt olarak müdahil olan bir grup bu. Yani Türkiye'ye kumpas kuran, Türkiye'nin arkasında dolaşan ve Türkiye'yi gerçekten uluslararası alanda çok zor bir duruma düşürmüş bir grup. Yaptıkları bir sürü ajanlık faaliyetleri var, küçük kızlara taciz ve tecavüz, insanlara tehdit ve şantaj, insanların hapsedilmesi… Sadece ben değilim orada hapsedilen çok fazla kadın vardı. Cinsel taciz ve tecavüzün bir kısmını duydum, bir kısmını ayrıldıktan sonra karşılaştığım kişilerden öğrendim, bir kısmını da ben oradayken bildiğim bilgilerle birleştirerek doğru olduğunu teyit ettim. Fakat çok fazla şu anda arkadaşımız var onlarla da bağlantı kurabilirsiniz, bire bir şahitler."
‘BU ADAM KORUNUYORDU’
Gruptan ayrıldıktan sonra sosyal medyada ve internette kendisine hakaret edildiğini ve iftira atıldığını öne süren Özgül, montajlı fotoğraflarını yayınlayarak, oturduğu yerin adresi, telefon numarası bilgisinin de yer aldığı ve eskort olduğunu yazan internet siteleri açıldığını iddia etti.
Kendisini rahatsız etmek ve sindirmek, şikayetçi olmasını engellemek ve geri adım attırmak amacıyla çeşitli yollara başvurduklarına dikkati çeken Özgül, "Ben ve benim gibi insanları korkutmak amacıyla bu yapılıyor. Bunun tek hedefi de sadece ben değilim. Oradaki diğer kadınlar ve genç kızlar. Yani şunu demeye çalışıyorlar 'Siz ayrılmaya kalkarsanız bizim de elimizde sizinle ilgili görüntü varsa bunları kullanırız, sizi mahvederiz, ailenizi mahvederiz' demeye çalışıyorlar. Çünkü daha önceki yıllarda (neyse ki şu an FETÖ temizlenmiş durumda) hem polisin içinde hem adaletin içinde onların üyeleri varken korunuyordu da bu adam. Neyse ki şu anda böyle bir durum olmadığı için bu şekilde bir sonuç alabildik" ifadelerini kullandı.
Dini öğrenmek isteyen, dinle ilgilenen fakat din hakkında bilgisi olmayan gençleri kandırmaya çalıştıklarını belirten Özgül, "Ben mesela dindar olmak istiyordum, dini öğrenmek istiyordum karşıma bu insanlar çıktı. Onların anlattıkları şeylere inandım fakat uyanmaya başladığımda artık hapsedilmiş bir konuma gelmiştim. Dini istismar zaten en başta gelen konu. Mesela uluslararası dolandırıcılık onların yaptığı suçlar arasında en başta gelen. Gerçekten yaptıkları çok fazla suç var" dedi.
'SOKAKLARIMIZ PİSLİKTEN TEMİZLENDİ'
Türkiye'nin önemli bir güne uyandığını aktaran özgül, şunları kaydetti:
"Allah'a çok şükür sokaklarımız çok büyük bir pislikten temizlendi. Bu yeni sistemin insanlığın elini ne kadar çözdüğünü de bize anlatıyor. Çok uzun süredir, 39 yıldır devam eden bir suç örgütü. Bu suç örgütüne karşı hem politik düzensizlikten dolayı hem insanlığın elini bağlayan şeylerden dolayı hiçbir şey yapılamıyordu fakat başkanlık sistemi bunun da önünü açtı. Aslında bu ilk örneklerinden biri. Çok güzel bir sonuç aldığımızı düşünüyorum."
'KEDİCİKLERİ İNSANLAR BİLMİYOR'
Özgül, grubun içindeki kadınlar için kullanılan 'Kedicik' kelimesinin konuyu hafifleştirdiğine ve şirinleştirdiği savunarak, " 'Kedicik'lerin büyük bir kısmının sokakta gezerken usulsüz yollardan alınmış çift silah taşıdığını insanlar bilmiyor. Bu kadınların kendilerinden küçük insanları yanlarında gardiyan olarak dolaştırdığını, doktora bile yanında götürdüğünü bilmiyor. Devlete karşı işlenen suçları, ajanlık suçlarını, taciz edilen 7, 10 yaşındaki çocukları oraya nasıl çektiklerini bilmiyorlar" ifadelerini kullandı.
Eski kedicikten kan donduran açıklamalar
Eski kedicikten kan donduran açıklamalar
Avrupa Ajansı AVA Avrupalı Türklerin Sesi Avrupa Ajansı AVA Avrupalı Türklerin Sesi
TÜRKİYE
Adnan Oktar grubunda 10 yıl kaldıktan sonra kaçan Ceylan Özgül, çarpıcı açıklamalarda bulundu
Paylaş: