NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sorunun daha da büyümeden çözülmesi ve zaten zorlu geçmesi olası Londra Zirvesi'ni gölgelememesi için yoğun bir diplomatik trafik yürütüyor. 3-4 Aralık tarihlerinde yapılacak zirveye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.
Zirve; ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson dahil çok sayıda lideri bir araya getirecek.
Macron'un NATO'nun "beyin ölümünün" gerçekleştiğine ilişkin değerlendirmesi, Trump'ın her fırsatta külfet paylaşımı açısından Avrupalı müttefikleri sert şekilde eleştirmesi, zirve sırasında gündeme gelecek genel içerikli tartışmalar arasında gösteriliyor.
Ancak Brüksel'den son gelen bir haber, merkezinde Türkiye'nin olduğu yeni bir NATO içi gerilimi gündeme taşıdı. Habere göre Türkiye, NATO'nun artan Rusya tehdidine karşı Baltık devletleri ve Polonya'nın korunmasına ilişkin hazırladığı Savunma Planı'nın yayımlanmasını bloke etti.
Gerekçe olarak ise Türkiye için hazırlanan ve güney sınırlarından kaynaklanabilecek tehditleri içeren NATO Savunma Planı'nın ABD'nin de aralarında olduğu 8 müttefik ülkenin itirazı nedeniyle yayımlanmaması gösterildi.
ABD'nin itirazının nedeni Türkiye için hazırlanan planda YPG/PYD'nin de tehdit olarak tanımlanması. ABD'nin yanı sıra Fransa ve Almanya gibi ülkeler, IŞİD ile mücadele konusunda işbirliği yaptıkları YPG/PYD'nin tehdit olarak NATO belgesine girmesinin hem hukuki hem de siyasi sonuçlar doğurabileceği kaygısını taşıyorlar.
YPG/PYD'nin NATO sınırlarını tehdit eden bir terör kaynağı olarak ittifak tarafından kabul edilmesinin Suriye'nin doğusunda askeri varlığı bulunan ve söz konusu grupla işbirliği yapan ABD açısından ciddi bir sorun oluşturabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
NATO kaynakları, aslında her iki savunma planının da NATO Konseyi'nde daha önce onaylandığını ancak yayımlanması sürecinin mevcut itirazlar nedeniyle geciktirildiğinin altını çiziyorlar. Ayrıca, bu belgelerin yayımlanmamasının NATO'nun kolektif savunmasında bir zafiyet yaratmayacağını ancak ittifak için en önemli kavramlardan olan dayanışma ve birliktelik açısından önemli bir sıkıntı unsuru oluşturacağını kaydediyorlar.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE