Alpaslan Düven/Londra-İngiltere İçişleri Bakanlığı'nın Aldığı Son Kararlar gündeme oturdu. Home Office'in İngiliz parlamentosuna yasalaşması için gönderdiği yeni göçmenlik yasa tasarısı bir devrim yapma iddiası ile ortaya çıktı. Çok geniş kapsamlı değişikliklerle amaçlanan hedefin yasadışı kalmaları önlemek, kaçakların yakalanıp sınır dışı edilmesini çabuklaştırmak ve kolaylaştırmak, ülkeye olan göçü sınırlamak gibi gerekçelerin olduğu belirtiliyor.
Bilindiği üzere, 2010 yılından beri İngiltere'ye gelen göçmenlerin sayısını biraz da yaşanan ekonomik kriz gerekçesi ile işlerini kaybeden İngiliz vatandaşlarının ve İngiltere'de sürekli oturumu bulunan ve yerleşik olan kişilerin istihdam edilebilmesi ve var olan işlerin yabancılardan önce bu kişilere sağlanabilmesi amacıyla bir takım yasal değişiklikler yapılarak önlemler alınmakta idi.
Muhafazakâr hükümetin hedefi İngiltere'ye bir şekilde gelip bir daha da geri dönmeyen her yıl 300.000 kişinin yılda 100.000 kişiye indirilmesi olarak belirlenmişti. 2010 da 300.000 olan sayı şimdilerde 200.000 kişiye kadar indirilmiş bulunmakta. Ancak, senede en fazla 100.000 kişinin geri dönmeyecek şekilde kalabileceği bir hale getirmek için, hükümet yeni yasayı gündeme çok tartışılacak şekilde getirmiş bulunuyor. Yapılacak değişiklikler birçok konuda itirazları ve insan haklarını gündeme getirecek gibi görünüyor. Daha şimdiden politikacıların itiraz sesleri yükselirken, ayni zamanda Göçmenlerin Refahı Ortak Konseyi (JCWI) önderliğinde sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinden oluşan muhalefet koalisyonu ayağa kalkmış ve aktif muhalefet yapar durumdadır.
Yapılacak değişikliklere gelince;
1- Herkes "FİŞLENECEK"
Fişleme olgusu Türk vatandaşlarının yakından bildiği ve Türkiye'de yakın geçmişte ve hala var olduğu söylenen, vatandaşların özel bilgilerinin devlet eliyle toplanması ve çeşitli amaçlar ile kullanılabiliyor olmasıdır. Bireysel hayatin özgürlüğü ve özel hayatin gizliliği vs. gibi hassas konuları içeren bu fişleme olgusu değişik bir versiyonuyla İngiltere'de artık hayat bulacak. Artık bütün yabancılar parmak izi vermek zorunda kalacaklar. Ayrıca göz içerisindeki iris ile kişileri ayırt edip kayıt altına almak için biometrik fotoğrafları alınacak. Şimdiye kadar sadece belirli vize başvurularında alınıyordu bu bilgiler. Artık, bütün yabancılar, ülkeye girişlerinde vatandaşlık başvurusunu yapıncaya kadar hep parmak izi verecekler. İkinci değişiklik ise daha da tartışmalı olacaktır. Bu değişikliğe göre parmak izi ve diğer bilgilerin devlet tarafından en fazla 10 yıl tutulabileceği ve 10 yıl sonrasında imha edileceğine dair olan kuralın kaldırılmasıdır. Artık, Home Office 10 yıl da geçse kimsenin parmak izini veya biometrik bilgilerini silmek zorunda kalmayacak ve eğer gerek kalmadığını düşünürse ve ne zaman isterse o zaman silebilecek. Bunun anlamı, kişinin ölümünden sonra dahi detayların silinmeyebileceği bile olabilir. Çünkü 10 yıllık sınırın kaldırılması ile artık bu bilgilerin ne zaman silineceği tamamen Home Office in takdirine bırakılıyor ve Home Office in bu takdir hakkını nasıl kullanacağına dair bir netlik hiç bir şekilde bulunmamaktadır. Yine üçüncü özelliği ise bu değişikliğin, alınan bu parmak izleri ve diğer özel bilgiler artık sadece vize ve oturum ile ilgili değil diğer amaçlar için de kullanılabilecek. Bunun anlamı, artık bu bilgilerden yola çıkarak suç araştırması yapılabilecek, yardım almak için bu bilgiler kullanılacak ve kimin yardım alabileceği vs. Bu bilgiler kullanılarak belirlenmek suretiyle yardım sahtekârlığına son verilmeye çalışılacak.
Havaalanlarından transit geçecek yolcuların bile artık parmak izi bilgileri alınacak. Buna Avrupa vatandaşlarının aile bireyleri de dâhil olacak.
2- Ev sahipleri kiracılarını "İHBAR ETMEK ZORUNDA"
Artık kaçak olanlara ev sahipleri kiraya ev, oda vs. veremeyecek. Bu yasağa uymayan ev sahipleri kişi başına £3.000.00 a kadar ceza ödemek zorunda kalacak. Bu ceza sadece kacaklara ev, oda kiraya veren ev sahiplerini değil aynı zamanda geçerli vizesi varken ev kiralayan ama evde kaldığı süre içerisinde vizesi biten kişiler için de geçerli olacak. Kısacası ev sahiplerine iki görev verilecek; birincisi, artık ev, oda kiraya verirken kiracıların pasaport ve vizelerinin fotokopilerini alıp onların yasadışı bir şekilde İngiltere de olmadıklarına emin olduktan sonra kira sözleşmesi yapabilecekler. Eğer bu kontrolü yapmadan, iyiniyetli de olsa vizesi olmayan veya bitmiş olan birisine kiraya verilirse ev veya oda, ev sahibi cezayı ödeyecek. İkincisi ise, ilk basta vize veya oturumu olduğuna dair belgeleri alan bir ev sahibi evi kiraya verdikten sonra, vizenin bitiş tarihini kaçırmadan Home Office te kurulacak olan "ev sahipleri kontrol masası" na kiracısının durumu hakkında rapor verip vizesinin bittiğini ve hala buna rağmen kendi evinde kaldığını bildirecek. Bu bildirimi yapmazsa yine yukarıdaki şekilde £3.000.00 kişi başına ceza ödeyecek. Ancak ev sahiplerinin, vizesi bitse dahi kiracıyı evden atması gerekmiyor. Sadece Home Office ile birlikte hareket etmesi ve gerekli bilgileri zamanında bildirmesi para cezası almamak için yeterli olacak. Son olarak, bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce kiraya verilen yerlerden dolayı ev sahiplerinin bir sorumluluğu olmayacak.
Ev sahipleri eğer, evlerini veya evdeki odaları bir emlak acentesi aracılığıyla kiraya veriyorsa, bu halde yukarıdaki bütün sorumluluk emlak acentesinin olacak. Yani pasaport ve oturum kâğıtlarını emlakçı kontrol edip fotokopilerini alacak ve vize biter bitmez Home Office'e ihbar edecek. Bunu yapmazlarsa, ev sahipleri değil emlakçılar bu para cezalarını ödemek zorunda kalacak.
3- İngiliz ehliyeti "İPTAL EDİLEBİLECEK"
Oturumu olmayan ve kaçak yaşayanlar hiçbir şekilde ehliyet alamayacak almasına da, bununla bitmiyor. Yapılacak değişiklik sonrasında artık, vizesi veya oturumu varken İngiliz ehliyetini alan bir kişi vizesini uzatmak için başvurduğunda reddedilirse, Home Office 28 günlük sure verecek ve bu 28 gün sonrasında ehliyetin DVLA tarafından iptalini isteyecek. İptal kararı verince DVLA, 5 gün içerisinde karar sonrası ehliyet iptal edilmiş olacak ve buna rağmen araba kullanan kişi artık ehliyetsiz ve dolayısıyla sigortasız araba kullanmış durumunda kalıp, gerekli cezai işlem yapılacak. Bu değişiklik de beraberinde tonlarca soruyu getirecektir. Reddedilen kişi yeni bir başvuru yaptığında bu yeni başvurusuna rağmen ehliyeti iptal edilmiş olacak. Veya mahkemeye itiraz edecek olursa, mahkeme devam ederken ehliyeti gitmiş olacak. Özellikle, ehliyeti yaptığı iş açısından önemli olan, şoför, servis işi yapanlar, mincab yapanlar vs. bu değişiklik dolayısıyla mağduriyet yasayacaklar gibi görünüyor. Bu tür durumları engellemek için ne tür önlemler alındığına dair bir netlik ise ne yazık ki yok.
4- KİLİSE EVLİLİĞİNE SON – Önce evlilik dairesinden izin alınacak
Bilindiği üzere, 2005 yılında İngiltere'de evlilik yapmak isteyenlerin "evlilik onay sertifikası" alması zorunluluğu getirilmişti. Buna göre İngiltere'de evlilik yapılmadan önce, yabancıların izin alması ve bu izin belgesinden sonra evlilik dairesinde evlenebilmesi şartı getirilmişti. Tek istisnası ise Anglikan kiliselerinde yapılan evliliklerdi. Kilisede evlenmek isteyenlerin bu izni almalarına gerek kalmıyordu. Bu düzenleme ile amaç, sahte veya paralı evlilik yoluyla yabancıların İngiltere'de kalıcı hale gelmesine fırsat verecek olan evliliklerin önüne geçmekti. Ancak, bu düzenleme BAIAI davasında 2008 de insan haklarına aykırı bulundu. Kilise evliliği ile dini nikâh yapmak isteyenlerin izin almasına gerek yokken kilise dışında resmi evlendirme dairelerinde evlenmek isteyenlerin izin alması şartı ayrımcılık ve insan haklarına aykırılık olarak değerlendirilip iptal edildi. Bunu müteakiben bu sertifika alma zorunluluğu kaldırılmış oldu. Simdi ise eskiye yeni bir donuş söz konusu ama farklı bir yaklaşımla.
Artık, ister evlilik dairesinde resmi nikâh ile isterseniz Anglikan kilisesinde dini nikâh ile evlenmek isteyin, öncelikle evlilik dairesinden izin almak gerekecek.
Evlenmek isteyenler evlilik dairesinde bildirim yaptığında, evlenecek kişilerden en az birisi yabancı ise, vizesi olsun olmasın, evlilik dairesi memurları Home Office'e bilgi verecek. Bu bilgi neticesinde Home Office araştırma ve soruşturma yapacak. Bu araştırma sırasında evlenmek isteyen ciftin evine ziyaretler bile yapılması öngörülüyor. 15 gün olan evlilik ihbar (bekleme) suresi 28 güne çıkarılıyor. Eşlerden birisi yabancı ise, bu 28 gün 70 güne çıkarılıyor. Bu araştırma ve soruşturma 70 gün içerisinde tamamlanacak ve ondan sonra karar verilecek.
5- Kaçaklar veya vizesi bitenler "banka hesabı açamayacaklar"
Home Office yukarıda açıklandığı şekilde yabancılara dair topladığı bilgileri bir arada tutacak ve bir veri tabanı olacak. Bankalara hesap açmadan önce "credit scorring" yapar gibi bu veri tabanından hesap açmak isteyen kişinin hesap açma hakkının olup olmadığını kontrol etme ve ondan sonra hesap açabilme zorunluluğu getiriliyor. Bu kontrolü yapmayan bankalar sorumlu olacak.
6- Vize parası yanında artık zorunlu "HASTANE PARASI ALINACAK"
Şimdiye kadar, yabancılar sadece vize parası ödeyerek İngiltere'ye geliyor ve eğer hastanelerden yararlanırlarsa ve buna hakları aldıkları vize ile yoksa ancak tedavi ücretini sonradan kendileri ödemek kaydıyla yapabiliyorlardı. İngiltere'ye gelen turist ve ziyaretçiler de eğer £1.000.00 asan bir tedavi masrafını İngiltere'de hastaneye ödememişlerse, bir daha vize alamıyorlardı.
Yapılacak değişiklikler ile artık bütün yabancılar, daha vizeye başvururken hastane parası ödeyecekler. Bu para bu yabancılar bir defa dahi hastaneye gitmeseler bile hiçbir şekilde geri ödenmeyecek. Parayı ödemeyenler vize alamayacak. Ödenmesi gereken paranın ne kadar olacağını ise ilgili sağlık departmanları belirleyecek.
7- Kefalet hakkı sınırlandırılıyor
Artık kaçaklık dolayısıyla veya vizesi bittiği için tutuklanan ve sınır dışı edilmeye çalışılan kişi bir defa kefalet ile serbest bırakmaya başvurduktan sonra 28 gün içerisinde tekrar başvuru yapmaya kalktığında, bu başvuru sadece dosya üzerinde incelenecek ve ilk başvurusu sonrasında Sartlarında ciddi bir değişiklik olduğu ispat edilemezse otomatik olarak reddedilecek ve kişi kampta kalmaya devam edecek. Diğer bir değişiklik ise; göçmenlik kampında tutulurken bileti kesilen ve gönderilme kararı verilen kişi artık gönderilmesine 14 günden az kaldıysa hiçbir şekilde kefalet başvurusu yapamayacak. Bunlarla hedeflenen, kefalet başvuruları yoluyla gönderilmekten kaçan kişilerin önüne geçmek ve etkin bir sınır dışı sitemini yürürlüğe koymak olarak ifade ediliyor.
8- İtiraz hakları sınırlandırılıyor
Her yıl 70.000 davanın görüldüğü İngiltere göçmenlik mahkemesine giden davaların önüne geçiliyor. Gecen yıllar içerisinde önce öğrenci vizelerinde itiraz davası hakkı kaldırılmıştı. 2013 yılında aile ziyareti vizelerinin reddine karşı itiraz davası hakkı da kaldırıldı. Şimdi de İnsan Hakları, siyasi sığınma vs. gibi durumlar hariç itiraz davası hakkının toptan kaldırılması tasarlanıyor. Bununla amaçlanan açılan 70.000 davanın önüne geçmek ve masraftan kaçmak. Ancak bu düzenleme aynı zamanda itiraz davası hakkı olmadığından daha keyfi karar verebilme olanağını bütün vize memurlarına tanıyacak olup, verecekleri kararların insan haklarına veya ayrımcılık ile ilgili yasal düzenlemelere aykırılığı haricinde neredeyse kesinlik arz edeceğinin bilincinde hareket etmelerine sebep olacak gibi görünüyor.
9- Artık sadece İngiltere'ye girişler değil İngiltere'den çıkışlar da kayıt altına alınacak
Yukarıda bahsedilen şekilde parmak izi alma işlemi artık İngiltere'yi terk etmek isteyen kişilere de uygulanacak. Bilindiği üzere, İngiltere'ye girişlerde oldukça detaylı inceleme yapılırken, İngiltere'yi terk edenler için sadece geçerli bir pasaportlarının geçici pasaport olsa dahi ve bir biletlerinin olması yeterliydi. Yeni düzenlemeler ile İngiltere'yi terk edenler için kayıtlar tutulacak, özellikle kaçak veya vizesi bitmesine rağmen İngiltere'de kalanlar İngiltere'yi terk için havaalanlarına gittiklerinde işlemlerden geçeceklerdir. Ayrıca, özellikle havayolu şirketlerine bazı ayrıcalıklı sorumluluklar verilecek ve bu yetkililerin, pasaport, vize, oturum vs. ile ilgili insanlar ile ilgili araştırma ve bilgilendirme yapması sağlanacaktır