Avrupa Ajansı AVA Avrupalı Türklerin Sesi

Kıbrıs için özel temsilci atanması anlamlı değil hatta sıkıntı bile yaratabileceği görüşündeyiz

KKTC

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Resmi müzakere sürecine başlamadan önce Kıbrıs için özel temsilci atanması anlamlı değil hatta sıkıntı bile yaratabileceği görüşündeyiz

Kuzey Kıbrıs Türk Cunhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’de ortaya koydukları gibi, resmi müzakere sürecine başlamadan önce Kıbrıs için özel temsilci atanmasının anlamlı olmayacağı, hatta sıkıntı bile yaratabileceği görüşünde olduklarını kaydetti.Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs için atadığı geçici özel Danışmanı Jane Holl Lute’un zaten resmi müzakerelerin başlaması için ortak zemin olup olmadığını yoklamak yönünde çalışmalar yaptığını kaydederek, bunun için mevkisi daha yüksek bir özel temsilci atanmasının doğru olmadığını düşündüklerini söyledi.

TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını sonuna kadar koruyacaklarını tekrarladı ve hidrokarbon konusunda hakça paylaşım olmadan atılacak her bir adıma karşı KKTC ve TC’nin de gerekli adımı atacağını, buna yönelik kararlılıklarını geçmişte de gösterdiklerini kaydetti.
Bu konuda yapılması gerekenin hakça paylaşım olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, KKTC’nin bu konudaki 3 önerisinin masada olduğunu, AB ile BM’nin bu hakça paylaşım konusunda gerekli adımları atması gerektiğini, aksi takdirde kendilerinin bunu yapacaklarını vurguladı; kimsenin bu noktada bir endişesi olmaması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, çalışma ziyareti kapsamında KKTC’ye gelen Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu dün kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı’nda başlayan görüşmenin ardından heyetler arası toplantı yapıldı; toplantı sonrasında Tatar ve Çavuşoğlu basın açıklaması yaparak; gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra federasyona dayalı müzakerelerin başarılı olmadığını, olmayacağını söylediğini, bunu Cenevre’de de ifade ettiğini ve Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin kabulüyle resmi müzakere sürecine geçilebileceğini kaydettiğini hatırlattı; ancak böyle bir durumda bir anlaşma şansının olabileceğini vurguladı.


Annan Planı referandumunun neticesini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, o günden bugüne AB’nin tüm mekanizmalarının istismar edildiğini ve “Kıbrıs’ta esas olarak bir Kıbrıs Cumhuriyeti var; Kıbrıslı Türkler de bir anlaşma yapabileceklerse, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bir anayasal değişiklikle yama olacaklardır” anlayışıyla karşılarına çıkıldığını kaydetti.
Kıbrıs Türk halkından da aldıkları destekle şu anki siyasetlerinin Kıbrıs Türk halkının var olan egemenliğinin kabul görmesi olduğunu dile getiren Tatar, AB’de Yunanistan varken Türkiye’nin olmamasının Kıbrıs Türk halkının aleyhine ve tehlikeli olacağını söyledi.


Türkiye ile uyum içerisinde Kıbrıs Türk halkının var olan egemenliğinin ve adada iki devletliliğin kabul görmesi için mücadele verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Doğu Akdeniz’de bir uluslararası denge olduğunu; bu denge çok önemli olduğu için Türkiye’nin desteğini çok önemsediklerini söyledi.
Tatar, yapacakları toplantı ve değerlendirmelerle Kıbrıs Türk halkının adada var olduğunu, var olacağını, Kıbrıs’ın eski Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in de eski Doğu Akdeniz olmadığını, TC ile KKTC arasındaki ilişkilerin mavi vatan bağlamında daha da önemli hale geldiğini göstereceklerini kaydetti.
Cenevre’de Genel Sekreter’in özel temsilci atanması konusuna ilişkin bir önerisi olduğunu bu konuda kendisine, sarf edecekleri çabanın ortak bir zemin olup olmadığını görmek istediklerini ilettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, şu ana kadar yaptıkları çalışmalarda henüz ortak bir zemin olmadığını gördüklerini söyledi. Çavuşoğlu, yeni bir müzakere sürecine başlanma kararı alındığı takdirde bir özel temsilci atanmasının anlamlı olabileceğini anlattı.


Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides’in pandemi nedeniyle 2 yıldır yapamadıkları sondaj çalışmalarına Kasım–Aralık aylarında başlayacakları şeklindeki açıklamasını değerlendirmelerinin istenmesi ve Türk tarafının tepkisel anlamdaki adımlarının ne olacağının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Tatar, “Zaten Kıbrıs meselesinin özü bu, sen ne kadar egemensen, ben de o kadar, senin devletin ne kadar meşruysa benim devletim de o kadar meşrudur” diye konuştu.
Rum Yönetiminin hala bütün Kıbrıs adına karar verme yetkisine sahipmiş gibi değerlendirmeler yaptığını kaydeden Tatar, kendilerinin de Kıbrıs’ın iki sahibi olduğunu, dolayısıyla Rum Yönetimi’nin tek başına hidrokarbon çalışması yapma hakkına sahip olmadığını söylediklerini belirtti.
Tatar, öyle bir adım artmaları halinde kendilerinin de hak arayışlarında Türkiye’nin desteğiyle karşı adımlar atacaklarını kaydetti ve Rum Yönetimi’ni sağduyulu davranmaya davet etti.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının haklarını sonuna kadar koruyacaklarını tekrarladı ve hakça paylaşım olmadan atılacak her bir adıma karşı KKTC ve TC’nin de gerekli adımı atacağını, buna yönelik kararlılıklarını geçmişte de gösterdiklerini kaydetti.
Bu konuda yapılması gerekenin hakça paylaşım olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, KKTC’nin bu konudaki 3 önerisinin masada olduğunu; AB ile BM’nin bu hakça paylaşım konusunda gerekli adımları atması gerektiğini aksi takdirde kendilerinin bunu yapacaklarını, kimsenin bu noktada bir endişesi olmaması gerektiğini vurguladı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.