Karaman'ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesinde dün 12.15'te meydana gelen su baskınında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmaları devam ediyor. Zamana karşı yarışan ekipler, geceden beri dalgıç pompalar ve motopomplarla su çekme işlemi yapıyor. Saat 16.30 sularında İzmir'den 1 ve İstanbul'dan gönderilen 2 ultrasonic su deşarj makinaları da (ahtopot) çalışmaya başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Enerji Bakanı Taner YILDIZ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden getirilen ahtopotların Türkiye'nin en büyüğü olduğunu açıkladı. Ancak bu ahtopotlardan biri yolda kaza yaptı. Diğer ahtopotu kurma çalışmaları devam ediyor. Şu anda hadise yerinde 2 ahtopot, 4 motopomp, 8 dalgıç pompa su çekme işlemlerini sürdürüyor. İki ahtopotun da çalışmaya başlamasıyla su çekme kapasitesi günlük 3 bin tona çıktı. Normal koşullara göre bu çaptaki ekipmanla madeni kaplayan 11 bin ton suyun 12 saatte bitmesi bekleniyordu. Ancak suyun çamurlu olması ve 377 metrelik derinliğin yarattığı basınç nedeniyle performansları fazla düşüyor. Suyun temizlenmesinin en az 3 sürmesi bekleniyor.
DALGIÇLAR NEDEN KULLANILMIYOR?
"Olay yerinde bulunan 4 dalgıcın kurtarma çalışmalarında ne sebepten kullanılmadığı?" sorusuna ise Bakan Yıldız, görüş mesafesinin 1 metre olduğu bu yüzden dalgıçları tehlikeye atmamak için izin verilmediği şeklinde cevap verdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ekiplerin çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “İnşallah hızlı bir şekilde suyun tahliyesini sağlayacağız. Şu anda eldeki imkanlar nihayet derece iyi koordine ile götürülüyor" diye söyledi. Yerin altında bazı problemlerin da meydana geldiğini ifade eden Çelik, plastik bir borunun işlevsiz hale gelmesinin vakit kaybına ne sebepten olduğunu dile getirdi. Çelik, "Biz aşağıda iken tahliye hattında bir problem oldu. Dolayısıyla dönem dışı kalması nedeniyle onun için de ayrı bir vakit gerekiyor. Plastik borunun işlevsiz hale gelmesi oldu. Bu bir vakit kaybı. Su tahliyesi devam ediyor” diye söyledi. Şu tahliyesinden sonra ancak olayın nasıl meydana geldiği ile ilgili bir sonuca varılabileceğine işaret eden Çelik, şöyle konuştu: “Acaba bu su daha önceki imalat yerlerinden kaynaklanan bir birikimin neticesinde olan bir şey midir, diğer bir şey midir? Henüz onu doğrulayabilmek için suyun boşaltılması gerekiyor.” Dalgıçların su dolu alana girip girmedikleri şeklindeki soruyu da cevaplandıran Çelik, "Daha içeriyi görmeden konuşmak doğru değil. Gittik, baktık, gördük. Balık adamların hayatlarını da tehlikeye atmak doğru değil. Onlar ne yapacaklarını biliyorlar. Eğer yapamıyorlarsa şartlar müsait değil" ifadelerini kullandı.
BAŞBAKAN BÖLGEYE ULAŞTI
Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, helikopterle Karaman’a geldi. Ahmet Davutoğlu, daha sonra kaza meydana gelen maden ocağının bulunduğu Ermenek’e geçti. Davutoğlu, Kızılay’ın kurduğu yardım çadırlarını ziyaret etti. Davutoğlu ve eşi, burada mahsur kalan madencilerin yakınlarıyla görüştü. Başbakan Davutoğlu, daha sonra AFAD’ın koordinasyon için kurduğu TIR’a geçti. Bölgede bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Enerji Bakanı Taner YILDIZ ve Ulaştırma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da Başbakan Davutoğlu’na bilgi verdi. Davutoğlu ve beraberindekiler, su baskının yaşandığı madene geçecek.
KURTULAN İŞÇİ ANLATTI
Ocakta meydana gelen su sızıntısının farkedilmesinin ardından vardiyada bulunan işçilerden 8'i kurtulmayı şarmış 18'i ise aşağıda mahsur kalmıştı. Bu işçilerden biri olan Kerim Pınar, olayın aş saatinde meydana geldiğini anlattı. Bu sırada fırtınaya benzer bir hadise yaşandığını belirten Pınar, şöyle konuştu: "Su patlamasından kirli gaz geldi. Arkadaşlar ‘kaçın’ diye bize haber etti. Biz de kaçtık. Haber eden arkadaşlar maalesef peşimizden gelmedi. Biz geriye döndük, niye gelmediler diye baktık. ‘Gelmeyin, kaçın’ söylediler. Biz kaçtık, yukarı tırmandık. O esnada su arkamızdan geldi. Düz galerilerden yukarıya doğru çıkan bacalar mevcut. Peşimizden gelmeyen arkadaşlar muhtemelen oraya doğru çıktılar. Orada olduklarını tahmin ediyoruz. Oraya su basmadıysa kurtulma şansları mevcut. Maskelerimiz yanımızdaydı. Maske takma şeyimiz olmadı, biz zaten kaçtık. Sıkıntı verici şekilde gaz yoktu. Çok panikledik. Bir lahza evvel kendimizi dışarıya atmaya çalıştık. Bir arkadaşımız daraldı, kendi imkanlarımızla dışarıya çıkardık." Olayın ardından bölgeye fazla sayıda kurtarma ekibi sevk edildi. AFAD'tan yapılan açıklamada, 353 şahıs, 3 helikopter ve 51 araçla çalışmaların sürdüğü belirtildi.
İŞÇİLERİN İSİMLERİ BELLİ OLDU
Madenden çıkan bir işçi Ermenek Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, işçinin sıhhat durumunun iyi olduğu öğrenildi. Madende mahsur kalan 18 işçinin adları ise şöyle: Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu. Olay yerinde bulunan Çalışma Bakanı Faruk Çelik de Yozgat'ta 25 sene evvel böyle bir kaza yaşandığını belirten Çelik o kazanın jeotermal bir kaynakta yaşandığını hatırlattı.
